türkiye’de kumar yargı yetkisi belgesi formu legal 14

Hukuk Muhakemeleri Kanunu & Türk Medeni Kanunu & Türk Borçlar Kanunu & İcra Ve İflas Kanunu & Tebligat Kanunu

Maddesinde; “Bu Sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya sosyal köken, ulusal bir azınlığa mensupluk, servet, doğum veya herhangi başka bir durum bakımından hiçbir ayırımcılık yapılmadan sağlanır” denilmektedir. Anayasanın 26.maddesine göre, düşünce ve kanaatler söz, yazı, resim ve başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklanabilir ve yayılabilir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini, muhataba ulaşmasını ve dinlenilme hakkını da kapsar. Ancak, bu hak ve hürriyet, radyo, televizyon, sinema ve benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. Kezâ, haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici işlemler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz (m.26/III). Askeri Yargıtay bir çok kararında askeri birlik ve kurumlara ses ve görüntü kaydeden elektronik ortamda bilgi depolayan cihazların, cep telefonlarının sokulması emirlerine aykırı hareketleri, somut olaya göre emre itaatsizlikte ısrar, emre itaatsizlik yada disiplin tecavüzü olarak görmüş, haberleşme özgürlüğünün ihlali olarak kabul etmemiştir[617]. Sonuç itibarıyla, askeri disiplin cezalarından, meslekten çıkarma cezalarının bazıları (YAŞ Kararları hariç), ve kişi özgürlüğünü sınırlayan cezalar bakımından 6. Yeri gelmişken bir hususu da açıklamakta fayda vardır. Disiplin Mahkemelerince verilen cezalar idari nitelikte mi yoksa yargısal nitelikte midir? Bu sorunun cevabı Disiplin Mahkemelerinin İdari nitelikte bir kurul mu yoksa Yargı fonksiyonu içerisinde faaliyet gösteren bir mahkeme mi olduğunun irdelenmesinden geçmektedir. Halen uygulama imkanı bulunan bu disiplin cezası artık kıtası huzurunda infaz edilmediğinden kişiyi teşhir etme niteliği ortadan kalmıştır. Onur kırıcı muamelelerin mağdur üzerindeki etkisi; mağdurda korku, anksiyete ve aşağılık duygusu yaratması ve onları kendisi veya başkaları karşısında alçaltıcı niteliktedir.

Covid-19 virüsü etkilerinin ne kadar süreceğini şu aşamada değerlendirmek mümkün olmasa da, geçici imkansızlık şartlarının varlığında ”ifa zamanını uzatma sözleşmesi”nin değerlendirilmesi, sözleşme tarafları açısından daha makul bir seçenek olarak gözükmektedir. O halde, aşırı ifa güçlüğü hali, sözleşmenin akdedildiği anda taraflarca öngörülemeyecek nitelikteki olağanüstü bir halin borçlunun etki alanından doğmayan bir sebeple meydana gelmesi sonucu, sözleşmenin yapılması sırasındaki mevcut olguların borçludan borcun aynen ifasını beklemenin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edecek olmasıdır. Aşırı ifa güçlüğü, ahde vefa ilkesinin bir istisnasıdır. Türk Hukuku’nda sözleşmeye bağlılık (Ahde vefa-pacta sund servanda) ve sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalı ve hükümlerine riayet edilmelidir. İşbu çalışmamızda COVİD-19 virüsü nedeniyle meydana gelebilecek hukuki sorunlar ve çözümleri ele alınacaktır. Aşağıda aksi belirtilmedikçe, Avrupa, Orta Doğu veya Afrika’da ikamet ediyorsanız ve Platforma erişiyorsanız Platformun kullanım lisansı size merkezi The Ampersand Building, 178 Wardour Street, W1F 8FY, Londra Birleşik Krallık adresinde bulunan Activision Blizzard UK Limited (burada “Blizzard”, “biz” veya “bize” olarak anılacaktır) tarafından verilir. Sonuç olarak incelenen kuralda basit muhakeme usulünü Anayasaya aykırı kılan hususlar 9. Fıkradaki ibarenin iptaliyle giderilemediğinden, fıkranın tümüyle iptal edilmesi gerektiği görüşündeyim. Seri muhakeme usulünde sürecin temel aşamalarından birisi olan talepnamenin düzenlenmesinden sonra mahkemenin işlevinin değerlendirilmesi gerekir. (7) Bu madde kapsamında yaptırım uygulanması, güvenlik tedbirlerine ilişkin hükümlerin uygulanmasına engel teşkil etmez.

Bu açıklamalar çerçevesinde, idari itiraz durumunda, itirazı inceleyen makam ilk cezayı kaldırma yetkisine sahipse, ilk cezayı verenin denetimi ve baskısı adlında değilse, yapılan idari başvuru yolunun etkili bir başvuru yolu olduğu kabul edilmelidir. İç hukuk bakımından Bizzat Anayasa ile yargı denetimi yasaklanan YAŞ kararları AİHS’de tanınan bazı güvencelere dayanılarak yargı denetimine açılabilecek midir? Maddelerinin kapsamını ikinci bölümde ayrıntılı olarak incelediğimizden burada tekrar etmeyeceğiz. Ayrıca AYİM, YAŞ kararıyla TSK’dan  çıkarma işleminin tamamlandığını, üçlü kararnamenin bağlı yetki gereği usulü bir işlem olarak tesis edildiğini vurgulamaktadır[712]. Hüsnü Yavuz/Türkiye kararında AİHM yukarıdaki gerekçeler ile AYİM’deki yargılamanın ve AYİM’in başvuranların istemleri hakkında verdiği kararın tarafsızlığını kuşkulu hale koyacak hiçbir durumun tespit edilmediği sonucuna varmıştır. AYİM Başkanlar Kurulu, başkan, daire başkanları ve  her  dairenin  en  kıdemli  birer üyesinden oluşur. Başsavcılığı ilgilendiren konularda başsavcı da kurula  katılır. Başkanlar  Kurulu,  seçilen  üyelerin  hangi  dairede  görev  yapacağına,  dairelerin  işlerinde  oransızlık  olması  halinde  hangi  tür  işlere  hangi  dairenin  bakacağına  ve  AYİM  Başkanının  kurulda  görüşülmesini  istediği  konularda  karar  vermekle  görevlidir(m.27). AYİM, Türkiye  Cumhuriyeti  Anayasası  ile  görevlendirilmiş  bağımsız  bir yüksek mahkemedir (m.1.). AYİM’in teşkilatı MSB  kuruluş ve  kadrolarında  gösterilir (m.2). AYİM’de  başkan,  başsavcı,  daire  başkanları,  üyeler,  genel  sekreter,  savcılar,  raportörler  ve  kalem  teşkilatlarında  çalışan  sivil  memurlar  görev  yapmaktadırlar (m\. Sanal spor bahisleriyle spor heyecanını her an yaşa. paribahis\.3).

Bununla birlikte Covid-19’u mücbir sebep nitelendirerek somut olayın özelliklerine bakmak gerekir. Örneğin sözleşmeye bağlı kalmanın gerçekten mantıksız olup olmadığını veya örneğin ek masraflar yaparak sözleşmenin ifası mümkün hale gelebiliyorsa mücbir sebebe dayanarak sözleşmeden kaynaklanan esas yükümlülüklerini yerine getirmemek genel ahlaka aykırı olacaktır. Bunun dışında korona virüsü ile bağlantılı olarak kanundaki değişiklikler veya devletin yapmak zorunda olduğu müdahale sebebiyle, örneğin belirli işlemlerin yasaklanması veya hastalığın daha fazla insana bulaşmaması için resmi emirden kaynaklanarak insanların evde kalması ile işlem temelinde değişiklikler meydana gelebilir. Bu durum işlem temelinde öngörülemeyen bir kesintiye veya hatta imkânsızlığa sebep olabilir. Bu durumda yasal bir değerlendirme yapabilmek için öncelikle sözleşmenin imkansızlığı mı yoksa sözleşme temelinin bozulup bozulmadığı değerlendirilmelidir. Bu şekilde tazminat talep etme hakkının olup olmadığına veya sözleşmenin herhangi bir yaptırıma tabi tutmadan feshedilmesine karar verilebilir. § 313 III BGB, son olarak, bir uyarlamanın mümkün olmadığı ya da makul olmadığı durumlarda son çare olarak, sözleşmeyi geçmişe etkili olarak sona erdirebilir.

Göz hapsi cezası daha geniş hareket serbestisi bulunmakla birlikte AsCK’nun 21. Maddesinde kişi özgürlüğünü sınırlayan bir ceza olarak kabul edilmiştir. Maddesinde “yaşama hakkı” konusunda öngörülen sınırlamalar (istisnalar) “kısıtlayıcı” niteliktedir, bu istisnai hallerin dışında insan hayatına kasten son verilemez. AİHS’de düzenlenen temel hak ve özgürlükler incelendiğinde; 2. Maddede düzenlenen Yaşama hakkının ihlali sayılmayacak haller arasında , kanun emrini yerine getirmek, ayaklanma ve isyanları bastırmak sayılmıştır. Savaş hallerindeki öldürme eylemleri de bu kapsamdadır.

  • (5) Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olanyurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, Türkiye’dekikullanıcıların verilerini Türkiye’de barındırma yönünde gerekli tedbirlerialır.
  • Daha önce Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ile elkoyma tedbiri konusunda birçok yazı yazdık, ancak tüm bunlara rağmen uygulamada, MASAK’ın görev ve yetkileri ile elkoyma tedbiri konusunda farklı ve aşırı yöntemlerin tatbik edilebildiği, bunların da Anayasa m.35 ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi 1.
  • Şikâyetin haklı olmadığı anlaşılırsa reddolunur ve bu yüzden müştekiye ceza verilmez.

İdarenin tüm ihaleleri için uygulanacak usulleri düzenleyen bir tek kanun bulunmamaktadır. Birden çok kanunla düzenlenen kamu ihale mevzuatının dağınık bir yapı arz ettiği söylenebilir. İdarenin kamu ihalesi bakımından en sık başvurduğu kanunlar, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’dur. En sık başvurulan kanunlar bunlar olmakla birlikte, kamu ihale usullerinin düzenlendiği başka kanunlar da bulunmaktadır . Çıkar amaçlı suç örgütleri ile ilgili koşullu salıverilme hesabında; Türk Ceza Kanunu m.6/1-j’de yer alan “örgüt mensubu” tanımının, örgüt mensubu olanlar hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanacağını öngören TCK m.58/9’un ve örgütlü suçlarda koşullu salıverilmeyi düzenleyen 5275 sayılı İnfaz Kanunu m.107/4’ün dikkate alınması gerekir.

Üye Devletler, bankaların ihtiyaç duyan ticari müşterilere kredi sağlamaya devam etmelerini sağlamak için devlet garantileri sunabileceklerdir. Bu devlet garantileri, işletmelerin acil işletme sermayesi ve yatırım ihtiyaçlarını karşılamasına yardımcı olacak kredileri kapsayabilir. Finansal sıkıntıda olan ve ödenmemiş vergi yükümlülükleri olan tüm işletmeler ve serbest meslek sahipleri, Majestelerinin Vergi ve Gümrük Dairesi’nin Ödeme Zamanı hizmeti aracılığıyla vergi işleriyle ilgili destek almaya uygun olabilir. Hükümet ayrıca, ilk 12 aylık faiz ödemelerini ve borç veren tarafından ödenen ücretleri karşılamak için bir Ticari Kesinti Ödemesi yapacaktır, böylece daha küçük işletmeler ön maliyetlerden ve daha düşük ilk geri ödemelerden yararlanacaktır. • Bu geri ödeme, COVID-19 nedeniyle işe gelmeyen ve uygun olan çalışan başına 2 haftaya kadar SSP’yi kapsayacaktır. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin ve işverenlerin COVID-19 kapsamında hastalık nedeniyle işe gidememe halinde ödenen Yasal Hastalık Ödemesi’ni (SSP) geri almasına izin verecek mevzuatı getireceğiz.

Ancak, AİHM, Sözleşmenin uygulanmasında sahip olduğu özerk yorum yetkisi uyarınca, Sözleşme’de yer alan kavramları ilgili devletlerin iç hukuklarda verilen anlamla bağlı olmadan kendi anlayış ve değerlendirmesine göre nitelemektedir. Bu anlamda, bir uyuşmazlık, ilgili devletin iç hukukunda idari uyuşmazlık olarak nitelense bile, AİHM, bu uyuşmazlığı Sözleşme’yle korunan medeni ya da cezai alana ilişkin uyuşmazlık niteliğinde görüyorsa buna ilişkin davanın 6. Maddedeki güvencelerden yararlanması gerektiğini kabul etmektedir. İlgili devlette uyuşmazlığa bakan mahkemenin niteliği veya yapısı önemli değildir. Önemli olan dava konusu hakkın ya da suçlamanın nitelik ve anlamıdır[582]. Disiplin suçunun doğrudan doğruya amire yönelik işlenmesi (örneğin amire saygısızlık) halinde disiplin amirinin faili 477 SK’nun 7. Maddesi uyarınca doğrudan doğruya kendi yetkisi dâhilinde cezalandırmasına kanuni bir engel yoktur. Ancak suçtan zarar gören bir kişinin objektif olamayacağı ve dolayısıyla da suç ile ceza arasındaki adil dengeyi suçlu aleyhine kullanabilme ihtimalinin kuvvetli olduğu göz ardı edilmemelidir. Hukukun genel bir ilkesi de hiç kimsenin kendi davasında yargıç olamayacağı (nemo judex in causa sua) ilkesidir[331]. Bu nedenle faili doğrudan doğruya kendisi cezalandırmayıp disiplin mahkemesine sevk etmesi daha uygun olacaktır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.251’de düzenlenen basit yargılama usulünde; asliye ceza mahkemesi tarafından iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit ceza yargılaması usulünün tatbik edilebileceği düzenlenmiştir. Bu usule göre; mahkemece iddianame, sanık, mağdur ve şikayetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını 15 gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenecektir.

Ancak her hukuka aykırı işlemin muhatabı üzerinde manevi etkiye yol açacağı göz önünde bulundurulursa, disiplin cezası olarak tesis edilmeyen tenkit/ikaz yazılarının, Kanunda manevi yaptırım olarak öngörülmekle resen ve her zaman disiplin cezası olarak hukuki sonuç doğuran uyarı/uyarma cezasından farkı anlaşılacaktır. Aşağıda açıklanacak olan hata gösterme, tenkit ve muaheze türünden ikaz ve ihtar işlemlerinin ceza sayılmayacağına ilişkin hüküm de dikkate alındığında, her uyarıcı işlemin, yaptırım tehdidi taşısa bile disiplin cezası sayılan uyarı/uyarma işlemi kabul edilmeyeceği ortaya çıkmaktadır. Aksi takdirde, meselâ, bir memura sırf cezalandırmak için tesis edilen atama ve yer değiştirme veya izne göndermeme işlemlerini, disiplin cezası gibi telakki etmek veya aynı hukuki rejime tabi tutmak gerekecektir. Maddedeki hususları kapsamamasını[764], davalı olarak ilgili Bakanlık yanında cezayı veren disiplin amirinin de davalı olarak gösterilmesini[765], dilekçe reddi sebebi olarak görmektedir. Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin kararları incelendiğinde, Mahkeme kural olarak, 1602 Sayılı Kanundaki sınırlama nedeniyle disiplin cezalarının yargı denetimine tabi tutulamayacağına karar vermektedir.[745] Keza Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli devlet memurlarına verilen uyarma ve kınama cezaları[746] ile Askeri Ceza Kanunu 171. Maddesine bağlı Ek-1 cetveline göre verilen diğer cezalarda da inceleme kabiliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmektedir.[747] Ancak Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin istisnai iki durumda istikrarlı olarak, disiplin cezalarına karşı yargı denetimi yasağına rağmen, açılan davaları esastan incelediği ve hatta iptal kararları verdiği görülmektedir. Yargı denetimini sınırlarını genişleten en önemli norm, AİHS’nin 5.


Posted

in

by

Tags: